top of page

Modern Bilgelik Sanatı

Modern Bilgelik Sanatı: Gerçeğin Yeni Yüzü

Üstad Anafarta'nın felsefesinin kalbinde, çağımızın en temel ihtiyaçlarından biri olan Modern Bilgelik Sanatı yatar. Bu, geçmişin tozlu raflarında kalmış kadim öğretilerin tekrarı ya da yeni nesil kişisel gelişim safsatalarının bir uzantısı değildir. Aksine, Üstad Anafarta'nın sanatı, dijital çağın karmaşıklığına, bilgi kirliliğine ve bireysel yabancılaşmaya karşı verilen gerçekçi, pratik ve acımasızca dürüst bir yanıttır.

Neden Modern Bilgelik?

Üstad Anafarta, "Kadim bilginin insanlığa faydası yoktur," der. Bu iddia, geçmişi tamamen reddetmekten ziyade, bilginin çağın ihtiyaçlarına göre yeniden yoğrulması gerektiğini vurgular. Antik metinlerdeki soyut öğretiler, günümüz insanının somut sorunlarına doğrudan karşılık vermez. Modern bilgelik, bu boşluğu doldurur. Teorik bir aydınlanmayı değil, gündelik hayatın çetin gerçekliğinde pratik bir dönüşümü hedefler.

Kavramsal Kaçış, Eylemle Temas

Modern Bilgelik Sanatı, Üstad Anafarta'nın ısrarla belirttiği gibi, insanı algısal bütünlükten uzaklaştıran soyut kavramları terk etmeye dayanır. “Zihin”, “ruh”, “bilinç” gibi kelimeler, insanı kendi bedeninden, dürtülerinden ve eylem gücünden koparan, uydurulmuş tesellilerdir. Oysa bilgi, sözcüklerle değil; terle, kasla, sinirle, yani canlı bedenle deneyimlenir. Bu sanat, kişinin kendini tüm çıplaklığıyla kabul etmesiyle başlar: Etinle, kemiğinle, korkunla, arzunla ve yapabilirliğinle. Modern bilgelik, insanın kendini adlarla kandırmaktan vazgeçmesi ve hayata gerçekten dokunmasıdır.

Dönüşüm ve Gerçek Güç

Üstad Anafarta'nın öğretisi, pasif bir “olma hâli” değil, aktif bir “yapma eylemidir.” “Uyanış bir yalandır,” derken kastettiği, dönüşümün içsel hissedişle değil, geride bırakılan kabuklar ve alınan sorumluluklar ile gerçekleşeceğidir. Gerçek güç, dışarıda değil; bireyin kendi kararında, kendi eyleminde bulunur. Modern bilge, alkışa ihtiyaç duymaz. Kendi yasasını kendi içinde kurar.

Yaşamın İşleyişi: Alışveriş ve İşlevsellik

Bu bilgelik biçimi, insan ilişkilerine de yeni bir denge önerir. “Sevgi alışveriştir” yaklaşımı, duygusal sömürüyü değil; karşılıklı ve adil bir enerjiyi savunur. Tıpkı doğadaki gibi: Ne verirsen, o kadar alma hakkın vardır. “Kullanmak” kavramı da burada onurlandırılır. Çünkü bir varlığın değeri, işe yararlığıyla ölçülür. Kullanılmak, sömürülmek değil; işlevli olmaktır. Modern bilge, neye yaradığını bilir. Hem kendini, hem başkasını doğru yerde konumlandırır. Ve bu duruşta onur vardır.

Sonuç: Yaşayan Bir Sanat

Modern Bilgelik Sanatı, sadece soyut düşünsel bir sistem değil; yaşanan bir eylemler toplamıdır. Üstad Anafarta anlatmaz; yaşar. Yazmaz; hatırlatır. Yol göstermez; yola eşlik eder. Çünkü bilgelik, lafzın içinde değil, algısal bütünlükle hissedilen eylemde saklıdır.

Bu sanat, korkulardan arınarak, özünü uydurulmuş kavramlarla değil, gerçek eylemlerle kurarak yaşamanın sanatıdır.

© 2025 Üstad Anafarta

bottom of page